Bu yazı; 02.02.2016 tarihinde Hilal TV’de Erdem Uygan’ın yönettiği “Kur’an-ı Anlama Usulü ve Davut Aleyhisselam’a yapılan iftiralar ve Sad suresinin” ne anlattığı programına katılan Dr. Fatih Orum’un Davut Peygamber (a.s.) ile ilgili 99+1 koyun kıssası açıklamalarından istifade edilerek yazılmıştır.
Dr. Fatih Orum; Kur’an-ı Kerim’de Hz. Davut (a.s.) ile ilgili bir ayet var. Davut (a.s.) bir gün mihrabında yani iç odasında ibadete çekilmiş vaziyetteyken birden karşısında iki kişi beliriyor. Kur’an-ı Kerim’de Davut (a.s.) ile ilgili, Sad suresi 21. ayetinden itibaren bu olay anlatılır.
“Davalaşanlara dair bilgi sana ulaştı mı? Bu adamlar mabedin duvarına tırmanıp Davut’un yanına girmişlerdi. Davut onları görünce telaşlanmıştı.” Burada Davut Aleyhisselam’a o iki adam; “Korkma” dediler, “Birimizin diğerini haksızlık etmekle suçladığı iki davacıyız biz. Aramızda adil bir hüküm ver; doğruluktan sapma, bize de doğru yolu göster.” (Diyanet İşleri Başkanlığı Sad suresi: 21.22. Ayetler)
İki kişiden birisi olayı şöyle anlatıyor; “Şu adam benim kardeşim. Onun 99 koyunu, benim ise bir tek koyunum var. Buna rağmen ‘Onu da bana ver’ dedi ve bu tartışmada bana baskın çıktı.” (D.İ.B. Sad suresi 23. Ayet) Aramızda problem oldu bu problemi çöz.
Sayısal ifadeler çeldirici, ortam gergin. O iki kişi üst perdeden konuşarak, Davut Aleyhisselam’a sen bu davayı çöz, diyorlar. Öyle ya birisinde 99 adet, diğerinde 1 adet koyun varsa, 99 koyunu olanda kesin bir haksızlık var, çünkü zengindir, fakiri eziyordur gibi düşünceler ister istemez insanın aklına gelir. Davut (a.s.) orada müthiş bir heyecan ve korku halinde olduğu için konuşulanları bile belki dinlemiyor. Yani bir hakimi etkilemek için adeta bütün ortam hazırlanmış!
Nihayetinde Hz. Davut Aleyhisselam bu olayda bir adet koyunu olan kişi için o korku haliyle, aceleci davranarak hemen karar veriyor. Davut şöyle dedi: “99 adet koyunu olan senin koyununu kendi koyunlarına katmak istemekle doğrusu sana karşı haksızlık etmiştir. Zaten aralarında ortaklık ilişkileri bulunanların çoğu birbirine haksızlık ederler; Yalnız iman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapmakta olanlar böyle değildir; ama onlar da o kadar az ki! Davut (böyle bir temsil ile) kendisini sınadığımızı anladı. Bunun üzerine Rab’binden kendisini bağışlamasını dileyerek secdeye kapandı ve bütünüyle O’na yöneldi.” (D.İ.B. Sad suresi: 24. Ayet)
“Biz de onu bağışladık. Kuşkusuz yanımızda onun yüksek bir makamı, güzel bir geleceği vardır.” (D.İ.B. Sad suresi: 25. Ayet.)
Burada, Davut Aleyhisselam’ın yaptığından anlaşılan şey nedir? Gün içerisinde birçok değişik konularda hüküm veriyor. Aslında Allah ona hüküm verirken diyor ki; Heyecanlıysan, korku halindeysen, aşırı duygusallık anındaysan dikkat et yanlış hüküm verme, diyerek ona iki melek aracılığıyla ders verdiriyor. "Ey Davut! Seni yeryüzünde halife tayin ettik. Bundan dolayı insanlar arasında adaletle hüküm ver! Nefsin arzusuna uyma ki seni Allah'ın yolundan saptırmasın. Şüphesiz, Allah'ın yolundan sapanlar için, hesap gününü unutmalarından dolayı şiddetli bir azap vardır." (D.İ.B. Sad suresi: 26. Ayet)
Burada dikkat çeken olay şudur; 99 adet koyunu olan kişi, 1 adet koyunu olan kişiye ne demiş olabilir? Bak diyor benim 99 adet koyunum var, senin ise bir adet koyunun var. Bir adet koyunun peşinden dolaşma. Bana yetki ver, sorumluluk ver, o koyuna ben bakayım. Bir adet koyun seni adam etmez, sana yük olur çoğalmaz. Sen daha büyük işler yaparsın. Bununla uğraşmak zaman israfıdır. Ben zaten bu işle uğraşıyorum. Kat benim sürüme. Büyüsün, üresin, sen de başka işlerle uğraş. 99 adet koyun sahibi aslında bu teklif ile kardeşine büyük bir lütufta bulunuyor!
Orada Davut Aleyhisselam ne demeliydi? Tamam, kardeşin sana çok güzel bir teklifte bulunmuş. Tabi ki öyle yapmalısın. Bir tane koyunun peşine dolaşılır mı?
Bu olay aslında ne kadar anlamlı bir olaydır!
Anlaşılan şudur ki; Bu iki adamın davasında Davut (a.s.), kendi işlediği bir hatanın farkına varmış ve tövbe etmiştir. Kıssada geçen Hz. Davut’un (a.s.) hata ve tövbesi şu şekilde açıklanabilir: Hz. Davut (a.s.) sadece davacıyı dinleyip hüküm vermiş, davalıyı dinlememiştir. Hz. Davut (a.s.) da daha sonra bu tutumunun adil olmadığını düşünerek tövbe etmiştir.
Tek taraflı verilen kararlar sonucu insanların iftiraya uğraması, peygamber dahi olsa maalesef önüne geçilemiyor! Allah karar vericilerin yar ve yardımcıları olsun.
***
Hz. Davut (a.s.) kimdir?
Hz. Davut (a.s.) Kudüs’te doğdu. Kur’an-ı Kerim’de 16 defa adı geçer. Hz. Davut’a (a.s.) hem peygamberlik hem de hükümdarlık verilmiştir. Hazreti Davut (a.s.)’a Zebur isminde kitap indirilmiştir. Tarihçilere göre hükümdarlığı tahminen M.Ö. 1015-975 yılları arasında (40 yıl) yaptı. Tahmini olarak 100 yıl yaşamıştır. Yerine oğlu Hz. Süleyman (a.s.) geçti. Hz. Davut’un (a.s.) kabri Kudüs’tedir.
Hoşça kalın.
YORUMLAR