İSLAM'DA EVLİLİK NASIL OLMALI?

İslam’da Aile Kurmanın Temelleri ve Evliliğin Manevi Boyutu

İSTANBUL - Aile, toplumun en küçük ama en önemli yapı taşıdır. İslam dini, aile kurumuna büyük önem verir ve evliliği sadece bireylerin bir araya gelmesi değil, aynı zamanda bir ibadet, bir sorumluluk ve toplumsal huzurun teminatı olarak görür. Peki, İslam’a göre evlilik nasıl olmalı? Evlilikte aranması gereken temel prensipler nelerdir?

İslam’da evlilik, sadece dünyevi bir birliktelik değil; aynı zamanda Allah’ın rızasını kazanma niyetiyle kurulan kutsal bir bağdır. Kur’an-ı Kerim’de bu konuya dikkat çekilerek, “Kendileriyle huzur bulacağınız eşler yaratması ve aranıza sevgi ve merhamet koyması, O’nun (Allah’ın) varlığının delillerindendir.” (Rum Suresi, 21) buyrulmuştur.

Nikâh, İslam’da evliliğin meşru hale gelmesini sağlayan sözleşmedir. Bu sözleşme, Allah’ın adı anılarak, şahitler huzurunda gerçekleştirilir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadisinde, “Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, benden değildir.” (Buhârî) buyurarak, evliliğin önemini vurgulamıştır.

Peygamber Efendimiz, evlilikte eş seçiminde dindarlığın en önemli kriter olduğunu belirtmiş ve şöyle buyurmuştur: “Kadın, dört şey için nikâhlanır: Malı, soyu, güzelliği ve dini için. Siz, dindar olanı tercih edin ki, elleriniz bereket bulsun.” (Buhârî, Müslim)

İslam’da evlilik, iki tarafın özgür iradesiyle gerçekleşmelidir. Zorlama evlilikler dinen geçerli değildir. Kadının da erkeğin de evliliğe açık rıza göstermesi şarttır.

Evlilikte erkeğin kadına verdiği mehir, Kur’an-ı Kerim’de emredilmiş bir haktır. Bu, kadının onurunun ve evliliğe verdiği değerin sembolüdür. Mehirin çok yüksek veya gösterişli olması değil, karşılıklı anlaşma ile belirlenmesi esastır.

İslam’da evlilikte en temel ahlaki değerler sevgi, saygı ve merhamettir. Eşler birbirine Allah’ın emaneti olarak bakmalı ve ilişkilerini bu çerçevede sürdürmelidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en iyi olanınızdır. Ben, aileme karşı en iyi olanınızım.” buyurarak aile içi davranışlarda örnek olmuştur.

İslam’da evlilik sadakat temellidir. Eşler birbirlerine karşı dürüst ve güvenilir olmalı, aile mahremiyetine özen göstermelidir. Aldatma, yalan söyleme ve güveni sarsacak davranışlar, evliliğin ruhuna aykırıdır.

Her ne kadar İslam, boşanmayı helal kılsa da bu helallerin en sevilmeyeni olduğunu belirtir. Boşanma, çözüm yolları tükendiğinde ve evlilik artık iki taraf için de yıkıcı hale geldiğinde başvurulabilecek son çare olarak değerlendirilir.

Günümüzde evlilikler, sadece geleneksel unsurlar çerçevesinde değil, aynı zamanda bireysel beklentiler, sosyal etkiler ve ekonomik şartlarla da şekilleniyor. Ancak İslam, bu değişen koşullara rağmen evliliğin özündeki değerleri korumayı tavsiye eder: samimiyet, sadakat, sorumluluk ve Allah’ın rızasını gözetme.

İslam dünyasında aile yapısının sağlam temellere oturması, bireylerin manevi gelişimi kadar toplumsal huzur açısından da büyük önem taşır. Evlilik sadece bir kadın ve bir erkeğin birlikteliği değil; aynı zamanda gelecek nesillerin yetiştiği bir mekteptir.

Sonuç olarak, İslam’da evlilik, bireysel arzuların ötesinde bir sorumluluk ve kulluk bilincidir. Sağlam temeller üzerine kurulan evlilikler, yalnızca iki insanı değil, bir toplumu da ayakta tutar. Evliliğe atılan her adımda, Kur’an ve sünnet rehber edinildiğinde, huzurlu bir aile yapısının inşa edilmesi mümkündür.