Reklam
Reklam
Kamu çalışanları ve davranışlarımız!
İlhami Atasever

İlhami Atasever

Halkın Kürsüsü

Kamu çalışanları ve davranışlarımız!

24 Mart 2021 - 18:11

Devlet; içi boş bir çerçevedir. Çerçevenin içini vatan diye kabul ettiğimiz, bu topraklarda yaşayan insanımız ve bizim içimizden çıkan amir, memur, işçi ve siyasetçiler doldurur. Devlet niçin vardır? Vatandaşına hizmet için. Vatandaş, devletin olmazsa olamazıdır. Olmayan devletin vatandaşı da, işçisi de, memuru da, amiri de, siyasetçisi de olmaz. Unutulmamalıdır ki devlet; Vatandaşı, işçisi, memuru, amiri, siyasetçisi ile bir bütündür ve vatandaşına hizmet için vardır. Dolayısıyla herkes birbirine muhtaçtır!

Her vatandaş özeldir. Kamu kurumlarında işi olan vatandaşlar, her kim olursa olsun çalışanlar tarafından çok özel karşılanmalıdır. Çünkü devlet, halkın devlete ödediği vergilerle ayakta durmaktadır. Bunun şuurunda olunmalıdır.

Vatandaşımız devletine ve memuruna karşı son derece saygılıdır. Bu saygıdan dolayıdır ki devlet dairesine girerken edebiyle, terbiyesiyle girmektedir. Bu edebi ve terbiyeyi, çalışan memur olsun, amir olsun hiç kimse istismar etmemelidir. Devletin kapısına işi için gelen vatandaşa, çalışanlar elinden geldiğince yardımcı olmalıdır. Devlet kurumlarının her birinin işi farklı farklıdır. Devlet dairesine işi için giden vatandaşların birçoğu, o dairenin ve o dairede yapılacak işin acemisidir. Bu konuda 31 yıl devlette görev yapan bir kişi olarak, başta kendimi örnek verebilirim.

Men dakka dukka!

Devletin memuru yukarıda yazılanlar gibi davranmalı da vatandaş devletin memuruna nasıl davranmalı? Vatandaş da kendi içinden çıkan devletin memurunu ve imkanlarını lüzumsuz yere heba etmemelidir.

Devlet kurumlarında şu veya bu nedenle bulunan veya işi olan seçilmiş siyasiler de, partisi ne olursa olsun fark etmez devletin memurlarına karşı son derece kibar ve saygılı davranmalıdırlar. Bugünün seçilmişleri yarını da düşünerek hareket etmelidirler. Aynı güç her zaman elde olmayabilir.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan zaman zaman bir Arap atasözü olan “Men dakka dukka” sözünü kullanır. Bu söz bir “darb-ı mesel”dir. Manası, “eden bulur”, “Ne ekersen onu biçersin” demektir.

Kalem eline mi yapışır?

Devlet dairesine işi için giden bir vatandaş, diyelim ki dilekçe yazması gereken problemli bir işe denk geldi. Vatandaş bunu bilememiş olabilir. Vatandaşa, git dilekçeni yaz getir demek ne kadar kolaysa, vatandaş için bu durum o kadar zordur. Veya herhangi bir iş için hazırladığı evrakın üst yazısı yanlış yazılmışsa, vatandaşa üst yazıyı düzelt de gel demek memur için çok kolay olabilir ama avantaj için o durum o kadar da kolay değildir.

Vatandaş, işi için o kuruma zaten güç bela gelmiş, evinden erken çıkmış, dolmuşa binmiş, belli bir süre yaya yol yürümüş. Dilekçeyi nasıl yazsın, kime yazdırsın, üst yazıyı nasıl değiştirecek kime yazdıracak? Oradaki amir veya memur dilekçe konusunda veya değiştirilmesi gereken yazı konusunda vatandaşa azıcık bir yardımcı olsa ne olur? Kalem eline mi yapışır? Hiç kimse, vergi dairesinde veya bankada vatandaşla sürekli yüz yüze görev yapan memurdan dilekçe yazmasını istemez zaten.

Vatandaş, devlet dairelerine gittiğinde tatlı dil ve güler yüz ile karşılanmalıdır. İşi, anında halledilmelidir. Çok iyi biliyorum ki bunu başaran idareci ve memurlarımız vardır. Gönül ister ki sayıları çoğalsın ve her çalışan böyle olsun. Vatandaş, devlet dairesinden çıkıp giderken beddua ede ede değil, dua ederek gitsin. Devlet dairelerindeki işlerin daha sağlıklı yürümesi için, başta mülki amirler olmak üzere ilgili kurumların tüm idarecileri ve çalışanları bu konuda gereğini yapmalıdır!

Unutulmamalıdır ki; “Tebessüm bedavadır, alanı mutlu eder, vereni üzmez!” Hoşça kalın.

Bu yazı 1656 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar