Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Dilek Akıncı, “Dünya Kuduz Günü” dolayısıyla önemli açıklamalarda bulundu.
Kuduz hastalığının dünyadaki en ölümcül bulaşıcı hastalık olduğuna vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Dilek Akıncı, kuduzu; “Kuduz hastalığı; en sık kedi, köpek gibi hayvanlar tarafından ısırma ve tırmalama gibi yollarla bulaşan, beyin enfeksiyonu yaparak insanın ölümüne sebep olabilen bir hastalıktır.” şeklinde tanımladı.
Kuduz Hastalığı Nasıl Bulaşır?
Kuduz hastalığına neden olan virüsün, çoğunlukla enfekte hayvanların (kedi, köpek, sığır, keçi, koyun, at, eşek gibi evcil hayvanlar ve yarasa, tilki, kurt, çakal, ayı, domuz, sansar, kokarca, gelincik gibi yabani hayvanlar) ısırması, tırmalaması veya salyasının açık yaraya ya da mukoza dediğimiz göz, ağız, burun içlerine temas etmesi yoluyla bulaştığını hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Akıncı, kuduzun, sinir sistemini etkileyen ölümcül bir hastalık olduğunun altını çizdi.
Kuduz virüsünün sinirler boyunca ilerleyerek beyne ulaştığını ve beyinde iltihaplanmaya (ensefalit) yol açtığını söyleyen Akıncı, hastalığın belirtileri başladıktan sonra neredeyse %100 ölümcül seyrettiğini dile getirdi.
Kuduz Hastalığından Nasıl Korunulur?
Kısa sürede tedavi edilmezse önlenemez olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Dilek Akıncı, “Virüs vücuda girdikten sonra belirtiler başlamadan önce aşı ve immün globulin uygulandığında hastalık engellenebilir. Ancak belirtiler başladıktan sonra şu anda bilinen etkin bir tedavisi yoktur. Küresel bir halk sağlığı sorunudur. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre kuduz her yıl yaklaşık 59.000 kişinin ölümüne yol açıyor, çoğu Afrika ve Asya’daki çocuklar. Önlenebilir olmasına rağmen ihmal edilmiş hastalıklar arasında sayılır.” dedi.
Kuduz Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Kuduz hastalığının başlangıcında ateş, halsizlik, baş ağrısı gibi grip benzeri hafif belirtiler görüldüğünü ifade eden Dilek Akıncı, “Asıl klinik belirtiler ortaya çıkmadan kuduz tanısı koymak güçtür. Isırılan yerde veya uzuvlarda ortaya çıkan uyuşma, yanma veya karıncalanma hissi önemlidir. Uzuvlarda olan bu his yüze ve boyuna yayılım gösterebilir. Her vakada görülmemekle birlikte kuduzun diğer beyin enfeksiyonlarından en önemli farkı budur. Ardından sinir sistemi bulguları gelişir: Şiddetli huzursuzluk, saldırganlık, anksiyete, su içememe (hidrofobi) ve yutkunma güçlüğü, ışık ve sese karşı aşırı hassasiyet, felç ve kas spazmları gibi. Son aşamada koma ve ölüm meydana gelir.” şeklinde konuştu.
Evcil Hayvan Besleyenler Dikkat!
Kedi, köpek gibi evcil hayvanı olanların mutlaka hayvanlara kuduz aşılarını yaptırmaları gerektiğini hatırlatan Düzce Üniversitesi öğretim üyesi, bu hayvanların aşı olana kadar da özellikle vahşi hayvanların gezindiği yerlere çıkarılmamaları tavsiyesinde bulundu.
Riskli Temas Sonrası Ne Yapmalıyız?
Riskli temaslarda aşı ve kuduz serumu ile profilaksi uygulanmasının önemine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Dilek Akıncı, “Bulaştırma ihtimali olan bir hayvan tarafından ısırılma veya tırmalanma gibi virüs bulaşına sebep olan durumlarda ilk yapılması gereken yara bakımıdır. Uygun bir şekilde yapılan yara bakımı kuduz virüsünü uzaklaştıran en önemli basamaktır ve en kısa zamanda yapılmalıdır. Yara yeri zaman kaybetmeden bol, basınçlı su ve sıvı sabunla iyice yıkanmalıdır. Yıkama işleminden sonra alkol veya iyotlu antiseptiklerden biri kullanılmalıdır. Hatta yara bakımı acile başvurmadan önce olay olur olmaz yapılmalıdır. Kanamalı bile olsa (şiddetli kanamalar hariç) yara bol sıvı sabunla uzun uzun yıkanmalı ardından hortum gibi sıkılabilen bir aparatla basınçlı bir şekilde bol suyla durulanmalıdır. Bu süreçte başka kişiye veya kendinize suyun sıçramamasına dikkat edilmelidir. Bazı sağlık kuruluşlarında basınçlı su olmadığı için yıkama işlemi etkin yapılamayabilir ya da geç kalınmış olabilir. Bu yüzden hasta veya yakınları olay olur olmaz bu yıkama işlemini yapmalıdır. Yıkama işlemi çok etkilidir ancak tek başına koruyucu değildir. Yıkama sonrası zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Bir diğer önemli konu da bulaş olan hayvanın kuduz aşısı olup olmadığıdır, bu sebeple hayvanın aşı kartı da mutlaka hekime gösterilmelidir. Mümkünse hayvan gözlem açısından bağlanmalı veya kapalı ortamda tutulmalıdır.” diyerek riskli durumlarda hızlı ve bilinçli müdahalenin hayati önemi olduğunu vurguladı.
Kuduz Hastalığı Önlenebilir mi?
Kuduzun önlenebilir bir hastalık olduğunu; ayrıca kuluçka süresinin de belirsiz ve genellikle uzun olan bir enfeksiyon olduğunu söyleyen Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Dilek Akıncı, “Bu sebeple en ideal olan acil müdahale olmakla birlikte aradan zaman da geçmiş olsa mutlaka bir sağlık kuruluşuna danışılmalıdır.
Özetle kuduz, belirtileri başladıktan sonra kurtuluş şansı olmayan, sinir sistemini tahrip eden ve ölümcül bir hastalıktır. Bu yüzden riskli temas sonrası derhal yara temizliği, aşı ve gerekiyorsa immün globulin uygulaması hayat kurtarıcıdır.” diyerek kuduza karşı herkesin bilinçli ve duyarlı davranması tavsiyesi ile sözlerini sonlandırdı.
YORUMLAR