Cezayir İzlenimlerim
Sahra’nın Kalbinde Yeşeren Umut
Cezayir’e yaptığımız yolculuk, bana yalnızca bir ülkeyi değil, bir vizyonu gösterdi. 15 Aralık 2025’te beş arkadaşla birlikte çıktığımız bu seyahatte, her birimiz kendi alanımızda uzmanlıklarımızla farklı fırsatları incelemeyi hedefledik. Benim gözüm ise doğal olarak tarımdaydı.
Başkentten bin kilometre uzaklaştığınızda, Sahra Çölü’nün ortasında karşınıza çıkan manzara insanı şaşırtıyor. Çölün sert toprağı, yeraltından çıkarılan sularla hayat buluyor. Arpa, yonca ,yem bitkileri ve şeker pancarı ile yeşeren tarlalar, geleceğin tarım politikalarının sessiz habercisi gibi duruyor.
Cezayir, bugün yalnızca kendi halkının gıda ihtiyacını karşılamayı değil, aynı zamanda Afrika ve Avrupa pazarlarına ürün ihraç etmeyi hedefleyen bir strateji geliştiriyor. Çölü tarım havzasına dönüştürme iddiası, geleceğin en kritik meselelerinden biri olan gıda güvenliği açısından büyük anlam taşıyor.
Bizler de bir tohum firması olarak bu dönüşümün tam ortasında yerimizi almak istiyoruz. Sahada üreticilerle temas kurduk, arazileri inceledik, potansiyeli gördük. Bu topraklarda yeşeren umut, bize yalnızca ticari bir fırsat değil, aynı zamanda üreticiye dokunan bir sorumluluk da yüklüyor.
Sahra’da gördüğüm tablo bana şunu düşündürdü: En kurak topraklar bile doğru vizyon, doğru yatırım ve üreticiye verilen destekle bereketin merkezi olabilir. Çölün ortasında filizlenen bu yeşil umut, aslında bir ülkenin değil, bir kıtanın geleceğini şekillendirecek nitelikte.Bizler de Türkiye olarak geçmişte sıkı bağlarımız olan bu coğrafyadaki gelişmelere kayıtsız kalmamalıyız ve kalmıyoruz da.
YORUMLAR