Show TV’nin güya aleyhime yaptığı yayın benim lehime tecelli etmiş ve birçok yuvanın kurulmasına vesile olarak, büyük ecirler kazanmamı da sağlamıştır. Zira Allah Nur suresi 32. Ayetinde; “Bekâr olanlarınızı evlendirin” buyurarak zaten bizlere bu görevi vermiş bulunmaktadır.
Yayından sonra beni tanıyanlar, “Bu işi Nevzat Başkanım yapıyorsa mutlaka doğru olanı yapıyordur” demişler ve birer ikişer gelerek bana kayıt olmaya başlamışlardır.
Bu arada bir baba ve yanında kızı olduğu halde büroma gelerek, “Nevzat Bey, kızımı gelin adayınız olarak kaydet” dedi.
Ankara Büyük şehir Belediyesine bağlı EGO da çalışan ve EGO lojmanında da kalan bir Makine mühendisi ve kızı, (Bu lojman büromun bulunduğu Maltepe’ye çok yakındır) Aslen Adanalı imişler. Baba kız kaydolmak üzere birlikte gelmelerinden dolayı benim hayret ettiğimi görünce bana; “Niçin hayret ediyorsunuz? “Bir Babanın ve annenin en büyük arzusu evlatlarının kız olsun, oğlan olsun mesut ve mutlu olmalarını görmeleridir. Oğlumuzu evlendirdiğimiz gibi kızımızı da evlendirmemizdir. Ancak biz kızımızı rast gele birine değil özelliklerini baştan bildiğimiz bir delikanlıya vermek istiyoruz. Damat adayımızı seçebilmek için YUVAMIZ’ı tercih ettik” dedi.
Büyük Marmara depreminin arkasından kurduğumuz Yuvamız, önce bir şirketin uhdesinde daha sonra da şirketi kapatınca kurduğumuz HAY-DER Hayırda Yarışanlar Derneği bünyesine almıştık. Zira bu serapa hayır çalışmamız şirket bünyesinde olunca halkımız tarafından sanki ticari bir iş gibi görülüyordu. Ama bu çalışmamızı, dernek bünyesine alınca bir hayır çalışması olduğu ortaya çıktı.
Evlendirme çalışmalarımızı sıcak bir kelime olan YUVAMIZ ile isimlendirdik. Ser levha olarak, “Bekâr olanlarınızı evlendirin” Nur suresi 32. Ayeti aldık.
Dikkat ederseniz, Allah Kur’an-ı Kerime muhatap bütün Müslümanlardır ve sizden olan bekârlarınızı evlendirin” buyrulmaktadır. Sadece evlatlarınızı evlendirin veya bu işlere karışmayın denmiyor.
Bu çalışmalarda güvenin sağlanması için bir adres yazılması şarttır ve bu çalışmaların bir isim altında yürütülmesi gerekir.
Bir atasözümüz de ise “Allah, evlenenle ev alana yardımcı olur” denmektedir. O halde biz HAY-DER Hayırda Yarışanlar Derneğimiz ile hem evlendirir ve hem de evlendirdiğimiz ailelere maddi ve manevi desteklerde bulunabiliriz, dedik. Bu yönümüzü tanıtmak için ise; “YUVAYI KURUYOR VE KORUYORUZ” diyerek bu yönümüzü de belirtmiş olduk.
İki önemli konuyu daha belirtmek durumundayız. Bunlardan birisi bizim yaptığımız bu çalışmayı yeryüzünde yapan başka bir kuruluş yoktur ve biz dünyanın her yerinden damat ve gelin adayı kaydı almaktayız.
KIZIMIZA TALİP ÇIKIYOR
Birkaç ay sonra Mersin/Erdemli ’den başvuran bir damat adayımızın özelliklerinin kızımıza uygun olduğunu gördük. Gelin adayımızı ve babasını büromuza davet ederek delikanlının resimli formunu gösterdik. Baba da kız da delikanlıyı uygun buldular. Bir kere de hanıma gösterelim dediler ve formun bir suretini istediler. Ertesi günü telefonla damat adayını uygun bulduklarını bildirdiler.
İkinci kademede oğlanın fikrini sormamız gerekiyordu. Kızın resimli bilgi formunu internetten Erdemli ’deki oğlumuz gönderdik. Birkaç gün sonra ondan da müspet cevap aldık.
Üçüncü kademe de oğlanla kızın birbirine tanıştırılması gerekiyordu. Kızın ailesi oğlanı Ankara’ya davet ettiler. Delikanlı Ankara’ya geldi aileyi ziyaret etti sonra büromuza gelerek bizi ziyaret etti. Bu noktaya kadar her şey normal olarak gidiyordu.
Birkaç gün sonra baba kız tekrar yanıma geldiler. Kız, “Biz Ankara’dayız, damat adayı Erdemli ’de! Ben Ankara’da kalmak istiyorum, dedi. Anlaşılıyordu ki kız babasından ayrılmak istemiyordu. Ben onlara; “Bak kızım” dedim. “Eğer sen gelin olarak Erdemliye gidersen, yarın baban da EGO’dan emekli olur ve Adana’ya döner. Sen de orada babana yakın olursun” dedim.
Kız ikna oldu ve biz, kurduğumuz yuvalar yanına bir de Erdemliyi kattık. Çok şükür. Her kurduğumuz yuva önce bizi mutlu ediyor, bu çalışmamızın da başarı ile sonuçlandığını görüyorduk. Allah mutlu ve bahtiyar kılsın.
YUVAYI KURUYOR VE KORUYORUZ
Bir yuvanın sadece kurulması yetmiyor, o yuvanın devamının sağlanması da gerekiyordu. Hele çocuk/çocuklar olduktan sonra bu söylediğim şeyin önemi belki yüz kere daha artmış oluyordu. Ancak yuvanın korunması sadece manevi tedbirler almakla yetmiyor, yuvanın ihtiyacı olan maddi desteğin sağlanması da gerekiyordu.
Yuvanın kurulması ve korunmasında benim bundan evvelki çalışmalarımın çok faydası oldu. Zira ben 50 senelik gençlik çalışmaları ile bunun içinde son 17 senelik çalışmayı MGV Milli Gençlik Vakfı Genel Başkanı olarak geçirmiş birisiyim.
Ülkemizin neresinde olursa olsun, orada kurduğumuz bir yuvanın maddi ve manevi yardımına yine orada oturan kardeşlerimi yönlendiriyor, yuvanın sıkıntısını bertaraf ediyoruz.
“Sağlam aile” kitabıma konulacak bir yazımı önce okurlarımla paylaşıyorum. N. L.
YORUMLAR