Kur’an-ı Kerim7in sondan altıncı, baştan 109. Cu suresi olan KAFİRUN altı ayet olup Peygamberimizin ifadesiyle Kuran7ın dörtte birine muadildir. Çünkü küfre (inkarcılığa) hiç taviz verilmemesi gerektiğine işaret etmektedir ki kutsal kitabımızın dörtte birinden de inkarcılığa ödün (taviz) verilmemesi gerektiği mesajlarını almak mümkündür. Kusurlu da olsa latin harfleriyle ifadesini verelim:
Kul ya eyyühe-l’kafirun; la e’büdü ma te’büdün; ve la entüm abidüne ma e’büd; ve la ene abidün ma abedtüm; ve la entüm abidüne ma e’büd; leküm dinuküm ve liye din.
Tercümesi kısaca şöyle verilebilir: Ey kafirler (inkarcılar)! Ben sizin ibadet etmekte olduklarınıza ibadet etmem; siz de benim ibadet etmekte olduğuma ibadet edici değilsiniz. Ben de sizin ettiklerinize ibadet edici değilim. Siz de benim ibadet etmekte olduğum(zata)a ibadet edecek değilsiniz. Sizin dininiz size benim dinim bana de!”
Tercümesi böyle verilmekle beraber iyice anlaşılması geliş veya iniş sebebini dikkate alarak tefsir edilmesine bağlıdır.
İnkarcılar Peygamberimize: “Bırak bu davayı; sana istediğin kadar mal, servet verelim; kızlarımızdan istediğinle evlendirelim; seni üzerimize Kral syapalım; bunu da yapmazsan sen bir sene bizim ilahlarımıza ibaret et; biz de bir sene senin ilahına ibaret edelim” diye teklifte bulunmaları üzerine Peygamberimiz: Başkasını Allah7a ortak etmekten Allah’a sığınırım” diye cevap vermiş ise de onlar: “Bizim ilahlarımızın bazılarına elini sür deseni tasdik edip ilahına ibadet edelim” demeleri üzerine bu sure nazil olmuş, yani inmiştir.
Bunun üzerine Peygamberimiz derhal Mescid-i Haram’a giderek orada bulunan Kureyş’ten bir topluluğa bu sureyi okumuştur. Onlar da Peygamberimizden ümit kesip şiddete başvurmuşlar ve hem Peygamberimize ve hem de arkadaşlarına eziyet etmişlerdir. Peygamberimiz böyle bir tepki göreceğini elbette biliyordu, ama ilahi emri yerine getirmekle yükümlüydü.
Şimdi geliş veya iniş sebebini gördükten sonra surenin açıklamasını daha rahat anlayacağız. Surenin ikinci ayetinde Peygamberimizin “Ben sizin ibadet etmekte olduklarınıza ibadet etmem” demesi emredilen üçüncü ayette “Siz de benim ibadet etmekte olduğuma ibadet edici değilsiniz” demesi emredilmiştir ki bu üçüncü ayet o anda onların gerçek Allah’a ibadet etmediklerini bildirmekten ibarettir. Dördüncü ayette ise Peygamberimiz “Ben de sizin ibadet ettiklerinize ibaret edici değilim” diyerek mevcut konumunu da belirlemiş oluyordu. Beşinci ayet üçüncü ayet aynen tekrarı ise de ism-i failin muzari (gelecek zaman) manasına da kullanılması geleneğine göre “Siz de benim ibadet ettiğime ibadet edecek değilsiniz” diyerek Peygamberimize putlara tapmayı teklif eden kişilerin ileride de İslam’a girmeyecekleri tesbit edilip altıncı ayetle “sizin dininiz size , benim dinim bana” diyerek gerçeği kabul etmelerinden ümit kesilenlerle diyalogu (Allah’ın emriyle) kestiğini bildirmiştir.
Burada şu inceliği belirtmekte fayda vardır: Her ne kadar beşinci ayetteki ism-i fail’in gelecek zaman manasına da kullanıldığı geleneği varsa da bunun kesinlik ifade ettiğini söyleyemeyiz. Bu açıdan Kureyş’in azgınlarının gerçek Allah’a ibadet etmeyecekleri bildirilmiş ise de ilerde ibadet edebileceklerine açık bir kapı bırakılmıştır. Fakat onlarca kapının kapalı olduğu bir hususta daha birçok kapının açık olduğu tahmin edilirken sadece bir kapılarının açık olduğu ümit edilenlerle uğraşmanın doğru bir mantığı olmadığından Kureyş’in azılılarına davet yapmaktan vazgeçilmiştir.
SUREDEN ALINACAK DERSLER:
a)-Ne kadar menfaat önerilirse önerilsin İslam inanç ve davasından vazgeçilemez. b- Bazı eziyetleri göze alarak bile hakikat mesajı verilmelidir. (Peygamberimiz kendisine saldıracaklarını bile bile Mekke’nin azılılarına bu sureyi okumuştur. C)Din ve inanç konusunda taviz verilemez, verilmemelidir. D) Ne kadar karamsar olunursa olunsun hiçbir toplulukla aradaki tüm kapılar kapatılamaz. E) Daha büyük ümitlerin olduğu hususlarda “devede kulak ümitlerin” peşinde zaman harcanamaz. Namazda bu sureyi okumakla bizler de yukarıda sayılan mesajları almış sayılırız.
Peygamberimiz sabah ile akşam namazlarının iki rekatlı sünnetlerinde bu sureyi yirmi veya on defa okuduğu rivayet edildiği gibi “geceleyin yatmak üzere yatağa girdiğinizde “Kul ya eyyühelkafirun’u okuyun; O şirkten kurtuluştur” dediği birkaç yoldan rivayet edilmiştir.
YORUMLAR