Reklam
Reklam
ÜMİTVAR OLALIM/RAHMET VE NİMETLERDEN ÜMİT KESMEYELİM
M. Hamdi Güner

M. Hamdi Güner

Sohbet

ÜMİTVAR OLALIM/RAHMET VE NİMETLERDEN ÜMİT KESMEYELİM

07 Haziran 2023 - 14:42

Ümit hayatımızın iksiridir adeta, yani olmazsa olmazıdır. Ümit her şeyimizdir sanki. Ümitsizlik çok fena bir haslet/özeliktir. Bu nedenle Yüce Rbbimiz Yüce kitabımızın zümer suresi 53.ayet-i kerimesinde şöyle buyurmaktadır:

“Söyle (Ya Muhammed) ‘ey kendi aleyhlerinde israf edenler! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin”Bu ayet-i celile günaha batmış kişilerle alakalıdır. Bu konuda Buhari’nin Enbiya/bölümünde Ebu Said el Hudri’den rivayetle: “Peygamber efendimizin: ”İsrail oğullarında bir adam vardı, 99 insan öldürmüştü. Sormak üzere çıkmış bir papaza kendisi için bir tevbe var mı diye sormuş. Papa da ‘hayır’ deyince onu da öldürmüş,  yine sormaya başlamış, bir adam ona şöyle şöyle bir köye gel’ demiş. Onu ölüm yakalamış. (adam) göğsünü o köy tarafına çevirmiş. Rahmet Melekleri ile azap melekleri bu adam hakkında tartışmışlar. Allah o karyelerden birini yaklaş, diğerine de uzaklaş’ diye vahyetmiş. Ondan sonra da ‘ aralarındaki mesafeyi kıyaslayın’ demiş.  O köye bir karış daha yakın bulunmuş, bu sebeple de (adam) mağfiret edilmiş.

Demek oluyor ki ona gitmesi veya gelmesi söylenen köy Müslümanların bağışlandığı bir köy olduğu için oraya bir karış daha yakın olmakla adam afvedilmiş. Yani böylesi insanlar bile Allah’ın rahmetinden ümit kesmemelidirler

‘Ellü’lüüvelmercan’ adlı kitapta geçtiği üzere Abdullah İbni Ömer’in Safvan’dan rivayet ettiği bir hadis-i şerifte ise Safvan’ ben Ömer’in oğluyla onun eline tutarak yürüyordum. Bir adam çıkıp ‘sohbetlerinde Resulullah’tan nasıl duydun? Deyince  (Ömer oğlu)  şöyle diyordu: Allah mü’min’e yaklaşır ve üzerine muhafazasını koyar ve onu örter ve der ki : şu günahını biliyormusun, şunu da biliyor musun? Der ve o da evet ey Rabbim’ der ve günahını böylece kabul edip kendinin helak olacağını görür, Allah ise ‘onları dünyada örttüm; bugün de onları mağfiret ediyorum’ der ve ona iyilikler kitabı verilir. Yani bu Hadis-i şerifde de “birçok günahı olan Müslümanın Allah’ın afv ve mağfiretinden ve dolayısıyla da rahmetinden ümit kesmemelidir” müjdeli mesajı verilmektedir.

Yine Ellü’lüüvelmercan (İnci ve mercan) isimli kitapta geçtiğine göre Peygamber Efendimiz: Ümmetimden bir taife (tayfa) hak üzere devam edecekler; onlara muhalefet edenler onlara zarar veremeyecek” derken aynı kitapta geçen diğer bir hadisi-i şerifinde: “Ümmetimden insanlar galip olarak devam edecekler Allah’ın (kıyamet veya ölüm) emri gelinceye kadar galip olacaklar” müjdesini verirken Muaviye’nin: Resulullah’tan duydum: “Ümmetimden bir grup Allah’ın emri ile kaim (daim ayakta) olacak onlara alay ve muhalefet edenler zarar veremeyecek, kıyamete kadar onlar bu hal üzerinde olacaklar” dediğini de aynı kitapta görüyoruz.Bu hadis-i şerif de İslam’a hizmet eden Müslümanların davalarında galip gelecekleri ümidi verilmektedir.

Fatır suresinin 29.ayet-i kerimesinde ise Yüce Rabbimiz: “Allah’ın kitabını okuyan, namaz kılan ve kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve aşikar olarak infak edenlerkesada(verimsizliğe) uğramayacak ticareti ümit ederler” müjdesini veriyor.Bu ayet ve hadis-i şeriflerden kesin olarak anlaşıldığına göre Müslüman hiçbir konuda ümitsizliğe düşmemeli, daima ümitvar olmalıdır.

Bu yazı vesilesiyle ümit kelimesi üzerinde durmak istiyorum. “Ümit” kelimesi farsça’dır. Yani Müslüman komşumuz İranlılardan gelmiş veya alınmıştır. Ama bu kelimeyi umut şeklinde kullananlar çoğalmıştır. Bu kullanım yanlıştır. Türkçemizdeki “sentaks” kuralına uymak için mi yapılıyor bilmiyorum. Ama dilimize dışardan gelen kelimeleri değiştirmeden kullanmak çok daha uygundur. Belki “ümit” demek bazılarına zor gelebilir fakat bu zorluğa tahammül etmek bizim yararımızadır. Bir dil sporu da olabilir. Sonra komşumuz İran’dan gelen kişileri de memnun etmek isteriz. Sadece bazı şeyleri ikram etmekle onları memnun edemeyiz. Dillerini de aynen kullanmak dil konusunda onları memnun etmek ancak onlardan aldığımız kelimeleri değiştirmeden kullanmakla mümkün olur. Umut kelimesi Nihat Özön’ün sözlüğünde yer almamaktadır. MEB’nın sözlüğünde ise “umut” kelimesine yarım sayfa yer verilirken “Ümit” kelimesine iki sayfa yer verilmektedir.

Ayrıca “umut’ kelimesi Arapçada direkler manasına gelmektedir. Öyleyse bu kelimeyi kullanmakla Arap kardeşlerimizi şaşırtabiliriz..

Eveet “ümit” kelimesini ümit olarak kullanalım; onu darıltmayalım. Komşumuz İranlılarla daha iyi kaynaşmanın bir yolu da dillerine saygı göstermektir. Batılılar İran ile aramızı açmak istiyorlar. Bu kelimeyi bozmak onların işi de olabilir.

                                                                                                                             26.01.2023

          M. Hamdi GÜNER/Emekli Müftü

Bu yazı 11290 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar