Yine bir seçim geçirmiş bulunuyoruz. Her seçimde olduğu gibi bu seçimde de vatandaşlarımız birbirini kırıcı, darıltıcı konuşmalar yapmış olabilirler, aralarındaki sohbetlerde birbirine karşı kırıcı davranabilmiş olabilirler. İşte bu kırgınlık ve dargınlığın yegane ilacı “İslam Kardeşliği”dir.
İslam kardeşliği irsi kardeşliğin de ilerisinde bir kardeşliktir. Hucurat suresinin 10. Ayetinde “Mü’minler ancak kardeştir; iki kardeşinizin arasın düzeltiniz” buyurulmaktadır.
Ayet-i kerimedeki “ancak” ifadesi Müslümanların birbiriyle ilişkisi ancak “kardeşlik şeklinde” olabilir. Kardeşlik ise kardeşlerden birinin öbürünü kardeş olarak görmesi ve ona öyle davranması demektir.
Yüce Rabbimizin ayeti-i kerimede “mü’minler ancak kardeştin” buyurması aynı zamanda irsi kardeşliğin önemine de vurgu yapmaktadır. Yani kardeşler birbiriyle çok iyi geçinen insanlardır anlamına gelmektedir.
Eğer ana-baba bir veya anneleri bir babaları ayrı veya babaları bir anneleri ayrı olan kardeşler aynen anne ve babaları bir olan kardeşlerin birbiriyle çok iyi geçinmeleri gibi hoş geçinmelerini icab ettirir.
Hal böyle olunca seçimlerde ayrı partilere oy vermiş veya bu konuda tartışmış olanların birbiriyle dargın durmamaları asla doğru olmaz.
Nasıl ki övey kardeşimizi kardeşlikten ayrı olarak düşünemiyorsak bir başka partiye oy veren din kardeşimizi de ayrı düşünemeyiz ve onu kardeşlikten iskat edemeyiz.
Ayrı partiye oy verdi düşüncesiyle bir kimseyle alakamızı kesemeyiz. Aksine onunla daha da ilgilenmek zorundayız. Belki o bizden daha iyi düşünmüş, bizim bilmediğimiz hususları biliyor ve bu yüzden başka partiye oy vermiştir” diyerek ilgimizi devam ettirmek ve onun daha iyi düşündüğünü tesbit ettiğimizde bizim de aynı şekilde davranmamız gerektiğini kabul etmeliyiz.
Yanlış düşünüp yanlış davrandığına kanaat getirdiğimiz takdirde onu ikna etmenin yollarını arayıp bulmak ve o din kardeşimizi de doğru davranacak bir anlayışa getirmemiz gerekir.
Şunu iyi bilmeliyiz ki bir ülkede yaşayan hiçbir kimse o ülkenin kötüye gitmesini, ekonomisinin ve sosyal yaşantısının bozulmasını istemez. Ancak yanlış düşünmüş olabilir.
Kur’an-ı kerimin Leyl suresinin 4.ayetinde Yüce Mevlamız: “Muhakkak sizin çalışmanız elbette ayrı ayrıdır” uyarısını yapmaktadır. Ayet-i kerimedeki “çalışmalarınız” ifadesi “düşünceleriniz” anlamına da gelmektedir. Zaten insanların tüm çalışmaları onların düşüncelerinin yansımasından başka bir şey değildir.
Öyleyse değişik davranan kişilerin davranışları değişik düşünmeleri sebebiyle olduğu bir gerçektir. Bu bir taktik de olabilir; ama taktik de bir düşünce ürünüdür.
Şu halde seçimlerde ayrı düştüğümüz kişilerle ilişkilerimizi kesemeyiz. İslam kardeşliği, hatta Müslüman olmasalar bile vatandaşlık ilişkilerini sona erdiremeyiz. Unutmayalım ki İslam kardeşliği milli birliğimizin garantisidir.
Bu düşüncelerle geçirdiğimiz seçimin ülkemiz için hayırlar getirmesini temenni ve niyaz ederim.
M. Hamdi GÜNER/Emekli Müftü
YORUMLAR