Reklam
Reklam
Yollardaki altyapı kapakları, Soğancı-Küçük Melen 70 km.,...
İlhami Atasever

İlhami Atasever

Halkın Kürsüsü

Yollardaki altyapı kapakları, Soğancı-Küçük Melen 70 km., Kırmızı ışık!

22 Şubat 2021 - 17:32

Kanalizasyon, Telekom kapakları!

Gerek belediye, gerekse Türk Telekom’un zaman zaman arazide yaptıkları çalışmalar vardır. Yapılan bu çalışmalardan mesela belediyenin yaptığı kanalizasyon hattı çalışmalarında belli aralıklarla yollara baca yapılır ve üzeri döküm kapakla kapatılır. Kapak kapatıldıktan sonra iş bitmiştir, kazma kürek, takım taklavat vs. ne varsa toplanır traktörün veya kamyonetin kasasına konulup gidilir. Böyle olunca iş yapılıp bitirilmiş mi oluyor?

Yola konulan o kapağın yerden yüksekliği veya düşüklüğü, kapağın yan taraflarında açılan çukurun kapatılıp kapatılmadığına hiç dikkat edilmez mi? Böyle mi olmalı? Yapılan işin başında ilgili teknik eleman, görevli yok mudur? Yani bu işi takip eden bir müdür veya ilgili belediye başkan yardımcısı yok mudur?

Aynı şekilde evine su veya elektrik hattı çekilmesi için belediyeye yapılan müracaatta belediye kesilecek olan asfaltın parasını vatandaştan almaktadır. Gerekli işlemler yapılmadan ve makbuz kesilmeden belediye kesinlikle vatandaşın kapısına gelmemektedir.

Asfalt kesilip su veya elektrik hattı yer altına döşendikten sonra belediye kesilen ve yerinden sökülen asfaltın tamiri için bir daha maalesef oraya gitmemektedir. Belediye ne zaman ihtiyaç hissederse, kendisine göre ne zaman işinin az olduğu bir zaman olursa ancak o zaman gidip oraya yama veya gerekli müdahaleyi yapmaktadır. Bu işler böyle mi olmalıdır? Aynı şey Türk Telekom ve diğer kurumlar için de geçerlidir.

O kasislerden günde yüzlerce araç geçmekte, araç sahipleri yakıt, amortisman, araçların ön takımları vb. gibi birçok gereksiz harcamalar yapmaktadırlar. Halkın memnun olması için hizmet adına koca koca tesisler yapılırken ufak görülen kasis veya çukurda oluşan su birikintilerinin içinde boğulmaya gerek var mı? Kurumlar kendi içinde belli bir organize ile çalışıp vatandaşın mağduriyetinin önüne geçmelidir. Aksi halde küçük görülen işler insanların veya kurumların başına büyük işler açar!

***

Soğancı-Küçük Melen arası hız sınırlaması 70 km.!

Zaman zaman sürücüler şöyle şikayette bulunuyorlar; D-100 karayolunda, Soğancı mevkiinden Küçük Melen istikametine veya Küçük Melen istikametinden Soğancı istikametine giderken en fazla gidilecek hızın 70 km. olduğunu söylüyorlar. Ankara şehir merkezinde ise 82 km. hızla gidildiğini söylüyorlar.

Şehir merkezinde bile 82 km. hızla gidilebiliyorsa D-100 karayolunda belirlenen 70 km’lik hız neden 82 km. olmasın diye söylüyor sürücüler? Bu konuda il trafik komisyonunda alınacak bir karar ile hızın 82 km. olması sağlanamaz mı?

***

Kırmızı ışıktan sarı ışığa geçiş!

Vatandaş diyor ki! Ben şehir içinde sarı ışığa takıldım. Nasıl derseniz anlatayım. Mesela; Kuveyttürk’ün önünden Atatürk Bulvarına doğru gidiyorum. Işıkları geçerken hemen sarı ışığa kaldım. Aracımın ön tarafı kırmızı ışıkta yani yaya geçidi çizgisinin üzerinde, yarısı da asıl beklemem gereken yerde kaldı. Arkamda da Belediye halk otobüsü adeta aracıma sıfır olacak şekilde durdu. Geriye gitsem gidemiyorum, ileriye gitsem gidemiyorum! Bu gibi durumda ne yapmam lazım?

Bu gibi durumlarda aracımdan aşağıya inip arkamdaki Halk otobüsünün sürücüsü ile münakaşa mı yapmalıyım? Yoksa böyle özel durumların da olabileceği ihtimaliyle ışık sistemini; yeşil ışıktan sonra sarı ışık ya yaklaşık 3 saniye geç yanmalı, ya da ışıklarda saniye göstergesi olmalı veya kırmızı ışık yanıp sönmeli şeklinde bir ayarlama yapılamaz mı? Bu konu da il trafik komisyonunda ele alınmalıdır.  İlin yöneticileri ve siyasiler bu konuda ortak hareket edip vatandaşın lehine çalışmalıdırlar.

***

Bir konuda şöyle bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. Yaklaşık olarak bu köşede 10 yıldan beri yazmaktayım. Zaman zaman tereddütlü bazı konuları bu köşede vatandaşa hizmet olsun amacıyla dile getiriyorum. Dile getirdiğim konuların da birçoğu cevaba muhtaç konulardır. Yazdığım konularla ilgili kurum yöneticilerinin halkın doğru bilgiye kavuşmaları için görevleri yok mudur? Cevaba muhtaç konuların açıklığa kavuşturulması gerekmiyor mu? Daha önceki yöneticiler sorulan soruları veya tereddütlü konuları ilgili kurumlara havale ederek herkesin görevini yapmasını sağlıyorlardı. Çok da doğru oluyordu!

Hoşça kalın.

Bu yazı 815 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar